AYKIRI
Sanmaların sancılara dönüştüğü bir coğrafyada anlatılan hikâyeden ibarettir tüm yaşananlar. Anlatılanın aksinedir tüm yaşananlar bu yüzden aykırıdır bu yazılanlar.
Günün birinde bülbül doğasının gereği olan ötüş işlemini gerçekleştirirken yolu üzerinde bulunan gül bu müthiş musikinin kendisi için olduğunu sanmış ve daha bir güzel açmaya başlamış.
Aykırı gibi görünen mantıklı önermelerle doludur hayatımız. Satranç tablası neden siyah beyazdır, dolmuşlarda neden en kısa mesafe ücreti olarak belirlenen tarife indi-bindi olarak isimlendirilmiş. Dolmuştan önce inen sonra binenler mi vardır. Cumartesi ve pazartesinin neden özel ismi yoktur. TDK bu günlere birer isim bulmaktan aciz midir de cumadan ve pazardan sonraki gün demekle yetinmiştir, İnsan bedeninde toplam 2.5 ile 4 litre kan bulunur. Bülbülde ne kadar kan vardır varın siz karar verin kırmızı gülün rengini aşığından aldığını da kim uydurmuş. Hadi tamam doğrudur diyelim bu kadarcık kan bu kadar gülü nasıl kırmızıya boyadı dünyanın her yerinde kırmızı gül var yoksa bizim bülbül bütün gülleri mi ayartmış.
Evde koltuğa kurulmuşsunuz tv izliyorsunuz. Alt yazı geçiyor.
Flaş… Flaş... Flaş…
Güllerin aslı olduğunu iddia eden gül taklitlerine dava açtı. Çiçek dünyası endişeli bekleyişini sürdürüyor. Bir grup karanfil Ulus meydanını trafiğe kapattı.
Bülbül de dalına yaslanmış e bahçıvan efendi ben sana intikamımı alırım dememiş miydim diye kıs kıs gülüyor bir yandan da gagasına bulaşan kırmızı boyayı temizliyor.
O.ERDOĞAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder